Ýktidar ve mülk iliþkilerinin yozlaþtýran etkisinden baðýmsýz, salt bireysel ahlak arayýþlarýnýn yüzlerce yýldýr yaþamakta olduðumuz krizi &cced ...
Birisi siyasette kiþilikli duruþ ve cesaretin, diðeri ise vizyon s ...
Güzel bir gün, güzel bir þehir, güzel insanlar ve bir güne sýðdýrýlan 3 güzel program... Anadolu Lisesi, Fen Lisesi ve Okul Müdürlerine 12 Ma ...
Prof. Dr. Ýbrahim Gezer Vuslat TV Ekranlarýnda Ökkeþ Ceritin Canlý yayýnda hazýrlayýp Sunduðu Gündem Özel programýnda Yeni Türkiye ve Çözüm S&uu ...
Ýlçe Gelecek Stratejileri Raporlarýnýn beþincisi olan “Doðanþehir Gelecek Stratejileri Raporu” düzenlenen toplantýyla kamuoyuna açýklandý.
...
Yapýlan araþtýrmalar, etkili okul üzerinde rol oynayan önemli faktörlerden birinin güçlü öðretimsel liderlik olduðunu göstermektedir.
Bir eðitim kurumunun yöneticisi bu alanlarda ortaya koyacaðý perFormansa göre sadece klasik bir yönetici mi, yoksa bir lider yönetici mi olduðunu ortaya koyacaktýr. Eðitim öðretim alanýnda lider yöneticilik yapabilecek bir yöneticinin mutlaka bulunduðu eðitim kurumunu geliþtirmeye yönelik bir planý olmalý ve kendini beraber çalýþtýðý personeli eðitmeye adamalýdýr. Yine baþarýlý ve etkin bir okul yöneticisi, tüm bu alanlardaki çalýþmalarýn deðerlendirilmesinde kullanýlmak üzere açýk veri ve istatistiklere dayanan bir deðerlendirme modeli geliþtirmelidir. Ta ki bu model sayesinde öðrenci, öðretmen, program ve okul baþarýsý etkin bir þekilde ölçülebilsin.
Eskiden sadece program yöneticisi olarak kabul edilen okul yöneticisinin rolü, günümüzde okul dýþýndaki eðilim ve beklentilerin de etkisiyle öðretimsel liderlik rolüne doðru bir deðiþim geçirmiþtir. Yarýþmacý bir dünyada beklentilerin hýzla deðiþmesi karþýsýnda okul yöneticisinin bu deðiþimle baþ edebilmesi, çok güçlü bir bilgi temeline sahip olmasýný zorunlu kýlmaktadýr (Çelik, 1999).
Bir toplumda eðitim asla statik bir yapýda deðildir. Düþünceler, stratejiler, eðitim programlarý, ders araçlarý, bilgi teknolojileri, bireyin, ailenin ve toplumun beklentileri sürekli deðiþim ve geliþim halindedir. Okul yöneticisi, baþýnda bulunduðu kurumu, bu deðiþen talepler doðrultusunda gerektiðinde yeniden yapýlandýrmak ve bu doðrultuda planlar, stratejiler ve hedefler belirlemek zorundadýr.
Öðrenen örgütlerde, kolektif bir öðrenme görülür. Bu tür örgütlerin öðrenme kapasiteleri oldukça yüksektir. Darling, (1998)’ e göre öðrenen bir örgütün baþarýsýnýn temel kriteri þudur: Öðrenmenin hýzý dýþ dünyadaki deðiþimin hýzýna eþit ya da büyük olmalýdýr. Eðer sorunlar örgütlerin karþýsýna onlarý nasýl çözümleyeceklerini öðrenmelerinden daha hýzlý çýkarsa, örgütsel çöküþ kaçýnýlmaz olur. Bu yüzden, örgütlerin deðiþime uyum saðlayabilmesi, öðrenme kapasitelerine baðlý olacaktýr. Öðrenme ve geliþme sürecini devam ettiren ve dinamik bir yapýya sahip olan örgütlerin deðiþime ayak uydurmalarý zor olmayacaktýr (Çelik, 1999).
Günümüzde örgütlerin, yaþanan hýzlý deðiþime uyum saðlayabilmelerinin ancak öðrenen örgütler olmalarýyla mümkün görülmesi, bu örgütlere liderlik yapacak kiþilerin davranýþ ve rollerinin yeniden gündeme getirilmesine yol açmýþtýr. Öðrenen örgütlere liderlik yapacak kiþilerin her þeyden önce öðrenen liderler olmasý gerekir. Öðrenen lider; sürekli olarak kendini ve liderlik yaptýðý kurumu geliþtirme sorumluluðunu taþýyan, geliþmeye açýk olan, bilginin önemini kavramýþ kiþidir. Öðrenen lider, öðrenen örgüt modeline uygun davranýþlar gösterebilen liderdir. Öðrenen lidersiz bir öðrenen örgüt düþünmek zordur. Bir örgütün, bir öðretim kurumunun öðrenen örgüt olmasý, öncelikle bu kurumdaki öðretici kadronun, özellikle de lider konumundaki yöneticinin öðrenen lider olmasýna baðlý olacaktýr.
Özellikle geleceðin eðitim liderinin en önemli eðitim baþarýsý, öðrenen okulu kurmak olacaktýr. Bu bir psikolojik ya da sýcak savaþ deðil, aksine daha önemli olan entelektüel bir savaþtýr. “Gelecekte örgütsel liderlerin karþýlaþabilecekleri sorunlarýn baþýnda, kuruluþlarýnýn sosyal mimarilerini, gerçekten entelektüel sermaye yaratacak þekilde geliþtirmek, yani beyin güçlerini açýða çýkarmak gelecektir” (Bennis, 1997).
Senge’ye göre (1996), öðrenen örgütlerin liderleri, tasarýmcý, idare memuru ve öðretmen olarak üç önemli rolü yerine getirmeye çalýþýrlar.
Tasarýmcýlýk rolünü yerine getiren lider, örgütü bir bütün olarak tasarlamaya çalýþýr. Tasarýmcý olarak lider, örgütün temel deðer, vizyon, misyon ve felsefesini birbiriyle bütünleþtirir. Öðrenen liderin asýl görevi öðrenen örgütü kurmak ve geliþtirmek olduðu için, bu liderler bütün enerji ve çabalarýný öðrenme süreci üzerinde yoðunlaþtýrýrlar. Tasarýmcý lider, entelektüel kaynaklarla fiziki kaynaklarý birbiriyle bütünleþtirmeye çalýþýr. Tasarýmcý olarak öðrenen liderin amacý, öðrenen örgütün gelecekteki resmini çizerek iþ görenlerin bu resmi paylaþmalarýný saðlamaktýr. Tasarýmcýlýk rolü açýsýndan deðerlendirildiði zaman, öðrenen liderin derin bir entelektüel birikime sahip olmasý gerektiði anlaþýlýr. Tasarýmcý lider, insanlarýn zihinsel güçlerini harekete geçirebilmelidir. Öðrenen okulun mimarý, herkesin kolektif olarak öðrendiði bir okul örgütünü tasarlayan kiþidir.
Günümüzde birçok öðretim kurumu, öðrenme ve öðretme iþlevlerini dengeleyememe sorunuyla karþý karþýyadýr. Öðretim kurumlarýmýz daha çok öðreten bir örgüt görünümündedir. Oysa günümüz þartlarýnda bir öðretim kurumu, öðreten bir örgüt olduðu kadar, öðrenen bir örgüt de olmak zorundadýr. Ciddi bir öðrenme programýna sahip olmayan bir kurumun ciddi bir öðretim kurumu olmasý mümkün deðildir. Kural kýsa ve basittir. Öðrenmiyorsanýz öðretmiyorsunuz demektir. Ya da öðrenen kurum deðilseniz, öðretim kurumu da deðilsinizdir.
Senge (1996), öðrenen örgütlere liderlik yapacak kiþilerin diðer liderlerden farklý özellikler taþýmasý gerektiðini savunur ve bu özellikleri, açýk fikirlilik, ikna gücü, inançlarýnda derinlik ve daha çok öðrenmeye açýk olma olarak sýralar. Öðrenen liderin takým halinde öðrenmeye duyduðu inanç, onu diðer liderlerden ayýran önemli bir özellik olarak görülebilir. Öðrenen liderin daha etkili bir lider olmasý, baþýnda bulunduðu kurumu öðrenme sürecinde tutmanýn yaný sýra, bireysel olarak da öðrenme sürecini devam ettirmesine baðlýdýr.
Öðrenen liderlerin kazandýklarý yetenekler, yaþam boyu süren öðrenmenin bir sonucudur. Bu liderler iletiþim becerilerini geliþtirmede, kiþisel deðerler üzerinde düþünme konusunda ve deðerlerle kiþisel davranýþlarýný uyumlaþtýrmada oldukça usta kiþilerdir (Senge, 1996).
Öðrenen liderler, sürekli geliþme ve öðrenme sorumluluðuna sahip kiþilerdir. Kendilerini yaþam boyu öðrenmeye adarlar. Bu, onlarý diðer liderlerden ayýran bir özellik olarak ortaya çýkar. Gerçekten bu liderler, yaþam boyu öðrenmeye öncülük eden kiþilerdir. Öðrenen liderlerin büyüklükleri, çok büyük bir karizmaya sahip olmalarýndan deðil, kendilerini yaþam boyu öðrenmeye adamalarýndan kaynaklanýr.